Hayvanların medyadaki en dezavantajlı grup, çünkü ne kendi kaderini tayin edebiliyorlar ne de medyadaki temsil biçimleri konusunda söz hakkına sahipler. Bu da haber kaynaklarımızın seçimini daha da önemli bir hale getiriyor.
Özellikle uzman görüşü için kaynaklarımızı seçerken ayrımcı, hayvanları araçsallaştıran, türcü bakışa sahip kişilere başvurmamaya özen göstermemiz gerekiyor. Ayrımcı, hedef gösteren açıklamaları yaymakla ifade özgürlüğü arasındaki sınırı söz konusu hayvanlar olduğunda özenle belirlememiz gerekiyor.
Haber kaynaklarımız veteriner hekimler, akademisyenler, biyologlar olabileceği gibi hayvan hakları savunucularının görüşlerine de her zaman başvurabiliriz. Sokak hayvanlarından deney hayvanlarına, yunus parklarından petshoplara, orman yangınlarından yaban hayatın çeşitli alanlarına farklı konularda uzmanlaşmış birçok hayvan hakları savunucusunun bilgilerinden faydalanabiliriz.
Ayrıca sivil toplum kuruluşlarının araştırma verileri, istatistikler de haberlerimizde arka plan sunmak için kullanabileceğimiz önemli kaynaklar.
Bazen haber öznelerimiz ya da kaynaklarımız avcılık, balıkçılık, hayvan ticareti vs. gibi hayvanların sömürüldüğü alanlarda çalışan kişiler de olabilir. Böyle durumlarda da hayvan yararını savunan uzman görüşleri ekleyerek haberi adil ve kapsayıcı bir hale getirebiliriz.
Bunun yanı sıra ihlal haberlerinde ihlalin sorumluluğunun hangi kişi ya da kurumlara ait olduğunu tespit etmeli, yetkililerin resmî açıklamasına başvurmayı denemeliyiz. Yetkililerden bir cevap alamadığımız durumlarda, “telefonla ulaştığımız yetkililer sorularımızı cevaplamadı/konuyla ilgili resmî açıklama yapmayı reddetti” gibi ifadeler kullanabiliriz. Bilgi edinme hakkımızdan yararlanarak CİMER üzerinden ilgili kamu kurumlarına sorular yöneltmek de bir seçenek.