Toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılıkları yeniden üretilmesi haber diline özen gösterilerek engellenebilir. Günlük hayatımızda duymaya, gazetelerde görmeye alıştığımız birçok kalıbı kendi haberimizde kullanmadan önce bu kalıbın rencide edici, ayrımcı, saldırgan olup olmadığını sorgulamak gerekir.
“Yeni yasa tasarısı görücüye çıktı”, “Kahpe saldırı” ve benzeri başlıklar hiç sorgulanmaksızın sıklıkla kullanılır. Bir süre sonra verili kalıplara dönüşür ve yeni bir yasa tasarısı çıktığında ya da bir çatışma olduğunda “görücüye çıktı”, “kahpe” ifadeleri otomatik bir şekilde manşetlerde yerini alır. Olayları çarpıcı bir şekilde aktarmanın cinsiyetçi olmayan yolları üzerine kafa yormak önemlidir.
Son yıllarda kadın ve LGBTİ+ hareketi medyadaki söylemle ilgili birçok çalışma yapıyor, rehberler yayınlıyor. Haber dilini güncellemek ve cinsiyetçilikten arındırmak için bu rehberlere göz atabilirsiniz.
- “Kurban”, “Mağdur”, “Mağdur olmak”
Toplumsal cinsiyet alanında çalışan akademisyenler ve sivil toplum çalışanları, “mağdur” ifadesinin birçok kişi için negatif çağrışımlar taşıdığına, “kurban” ifadesinin ise güçsüzleştirdiğine dikkat çekiyor. Bunun yerine “hayatta kalan” (İngilizcede “survivor” kelimesinin çevirisi) ifadesinin kullanılmasını öneriyor.
“Mağdur” ifadesi yerine “hayatta kalan”, “maruz bırakılmak”, “maruz kalmak” gibi ifadeler kullanabilirsiniz.
- “LGBT’li”, “LGBT üyesi”, “LGBTİ birey”, “LGBT adlı dernek”, “LGBT eylemcisi”
LGBTİ ifadesi, lezbiyen (L), gey (G), biseksüel (B), trans (T) ve interseks (İ) bireyleri anlatmak için kullanılan bir kısaltma. Bu kısaltmaya eklenen “+” işareti ise cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerinin tamamının kapsanması ve dışarıdan bakarak kimseye kimlik tayin edilemeyeceği bilincinin toplumsallaştırılması için kullanılıyor.
Dolayısıyla “LGBT’li”, “LGBT üyesi”, “LGBT adlı dernek”, “LGBT eylemcisi” gibi ifadelerin tamamı yanlış kullanımlar. “LGBTİ birey” ifadesi ise bir kişi aynı anda bu kimliklerin hepsi birden olamayacağı için yanlış bir kullanım (Örneğin, bir erkek gey olabilir, bir kadın lezbiyen olabilir, bir trans gey veya lezbiyen olabilir, ama aynı birey hem gey hem lezbiyen olamaz vs.).
“LGBTİ”, “LGBTİ+”, “LGBTİ+ bireyler”, “LGBTİ+ aktivisti”, “LGBTİ+ hareketi”, “LGBTİ+ toplumu” gibi ifadeler kullanabilirsiniz.
- “Gay” değil gey
Erkek eşcinselleri tanımlamak için kullanılan İngilizce “gay” kelimesinin Türkçe’de doğru kullanımı “gey” şeklindedir ve Türk Dil Kurumu sözlüğünde de bu şekilde yer alır.
Kaos GL de hazırladığı Hak Haberciliği İçin Kılavuz’da “Türkiyeli LGBTİ örgütler, eşcinselliğe dair yabancılaşmanın bir nebze de olsa ortadan kalkması için, yabancı dillerde ‘gay’ olarak kullanılan sözcüğün Türkçe okunduğu gibi yazılmasına karar verdiler” diyor.
- Cinsel yönelim
Heteroseksüellik, eşcinsellik, biseksüellik, aseksüellik “cinsel yönelim”lerdir. “Cinsel tercih” ifadesi ise yanlış bir kullanımdır. “Cinsel tercih” bunun bir tercih, dolayısıyla değiştirilebilir bir davranış olduğu algısı yaratır; bu algı ise eşcinselliğin “tedavi edilmeye” çalışıldığı onarım terapilerine kadar uzar.
- Kız çocuğu – oğlan çocuğu
Medyada ve toplumda yaygın olarak “kız çocukları ve erkek çocukları” ifadesi kullanılır. Ancak çocuklar için “kadın” ifadesi kullanılmadığı gibi, “erkek” ifadesinin kullanılması hem Türkçe açısından hem de geleneksel toplumsal cinsiyet rollerinin çocuk yaşta yüklenmeye başlaması açısından yanlış.
Kadın ⇒ Erkek
Kız çocuğu ⇒ Oğlan çocuğu
- Bilim insanı, iş insanı, insanlık
Ağızlara yerleşmiş, hatta birleşik yazılmaya başlanmış “bilimadamı”, “işadamı” gibi ifadeler, bilim ve ticaret gibi alanların erkeklere mahsus alanlar olduğu algısını sürdürüyor. “Adam” yerine “insan” ifadesini kullanın. “İnsanoğlu” yerine “insanlık” diyebilirsiniz.
- “İddia edildi”
“İddia edildi” ifadesi bazen haberlerde hayatta kalanla ilgili şüphe uyandırıcı şekilde algı yaratılmasına neden olabiliyor. Hak ihllali haberlerinde “iddia edildi” ifadesini keyfi bir şekilde değil, hukuki anlamını koruyarak kullanın. Masumiyet karinesini ihlal etmeyin ama bu sırada hayatta kalanın yargılanmasına neden olacak bir algı yaratılmasına da katkı sunmayın.
Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği “Cinsel Şiddet Alanında Hak Temelli Yayıncılık” başlıklı kitabında, “eğer bir dava süreci varsa ‘iddia edilen’ yerine ‘cinsel saldırı ile suçlanan’” ifadesinin kullanılması gibi öneriler sunuyor. Ayrıca “iddiasıyla” ifadesinin kullanılmamasının da yasal sonuçlar doğurabileceğini hatırlatıyor.
- “Kıskanç koca”, “Cani”, “Canavar”, “Sapık”, “Hasta”
Yukarıda sayılan ifadeler, failin suçunun hafifletilmesine, ruhsal bozukluğa sahip bir kişinin, tekil ve münferit bir eylemde bulunduğu algısının oluşmasına sebep olur.
Kıskançlık, şiddetin, beden bütünlüğüne müdahalenin, yaşam hakkı ihlalinin bahanesi olamaz. Toplumsal cinsiyet temelli şiddet gibi toplumsal ve sistematik bir sorunun faillerine “canavar”, “cani”, “sapık”, “hasta” gibi sıfatlar atfetmek, bunun zalim ya da ruhsal bozukluğu bir kişi tarafından işlenen basit bir cinayet olduğunu söyler ve sorunun boyutunu azımsar ve sorunu münferitleştirir. Irkçılık nasıl tedavi edilebilir bir hastalık değilse, cinsiyetçi ve/veya homofobik davranışlar sergileyen, toplumsal cinsiyet temelli şiddet uygulayan faillerin de tedavi edilebilecek bir hastalığı yoktur.
- “Cinnet”
Cinayet haberlerinde sıkça kullanılan bir ifade olan “cinnet” Arapça “delilik” demektir. Türk Dil Kurumu’na göre “cinnet getirmek” ise “bir an için delilik belirtisi göstermek” anlamına gelir.
Mor Çatı Psikologu Feride Yıldırım Güneri’ye göre “şiddet, bir kontrol kaybı değil; ya da bir ‘cinnet’ hali değil; aksine, bilinçli, kontrollü, planlı ve sistematik bir eylem, bir seçim”.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu da Aralık 2013’te yayınladığı açık mektupta meslektaşlarını bu dili haberlerde kullanmaktan vazgeçmeye çağırırken, gazetecilere şu soruları yöneltiyor: “Kadınları katleden tüm bu erkekler ‘delirmiş’ olabilir mi? Mesele bu kadar basit mi? Bu şekilde cinayeti meşrulaştırmış olmuyor muyuz?”
- “Namus cinayeti”
“Namus cinayeti”, “töre cinayeti” gibi şiddetin geleneklerle meşrulaştırılmasına yol açan ifadeler yerine “namus bahanesiyle işlenmiş cinayet”, “aile kararıyla kadının öldürülmesi”, “kadın cinayeti” gibi ifadeleri tercih edin.
- Evlilik eşitliği
Heteroseksüel evlilikler dışındaki evlilikler Türkiye’de bir gündem maddesi olmasa da, dünyada evlilik eşitliğiyle ilgili toplumsal mücadeleler ve yasal değişikliklerle ilgili haberleri Türkiye medyasında da okuyoruz. Ancak bu haberlerde de evlilik eşitliğinden değil, “eşcinsel evlilik”lerden söz ediliyor.
LGBTİ+’ların tamamı eşcinsel değildir, L (lezbiyen) ve G (gey) harfleriyle temsil edilen kadın ve erkek eşcinseller haricindeki biseksüeller, translar, interseksler ve diğer kimlikler eşcinsel ya da heteroseksüel evlilikler yapabilir; örneğin bir trans kadın kendini kadın olarak tanımlayan biriyle eşcinsel bir evlilik yapabilir ya da bir trans erkek kendini kadın olarak tanımlayan biriyle heteroseksüel bir evlilik yapabilir. Gazeteciler haberlerinde yer verdikleri kişilerin cinsiyet kimliğini nasıl tanımladığını bilemez ama “evlilik eşitliği” toplumdaki tüm bireylerin evlilik konusunda eşit haklarının tanınması anlamına gelir.
- “Cinsiyet değiştirme”
“Cinsiyet değiştirme” ifadesi yanlış olduğu gibi bahsedilen süreci yaşamış özneler için rahatsız edici de bir tabir. Bunun yerine yaygın olarak “cinsiyet geçiş süreci”, “cinsiyet inşa süreci” ya da “cinsiyet uyum süreci” gibi ifadeler kullanılıyor. Ancak bu tamlamalardaki “cinsiyet” vurgusu ve “geçiş” vurgusuyla ilgili birçok tartışma var. “Geçiş süreci” tamlaması, dönüşüme A ve B noktası belirtilmemiş bir transformasyona işaret ettiği için daha çok tercih ediliyor. En doğru yöntem, bu konuda haber kaynağınızın tercihini sormak.
Kaos GL, “atanmış cinsiyeti esas alan ‘değiştirme’ gibi ifadeler transların beyanları ve hissettikleri dışında daha az ‘kadın’ ya da ‘erkek’ oldukları algısının güçlendirerek ötekileştirmeyi arttırdığını” belirtiyor.
- Evlenmeden önceki soyadı
“Kızlık soyadı” ifadesi, kadın önce babasının, evlenince de kocasının soyadını aldığı için cinsiyetçilikten arındırılması zor bir dilemadır. Bekaret, kadının babanın sahipliğinden kocanın sahipliğine geçmesi gibi şeyleri sembolize eder.
Yüzyıllardır kullanılan, dile resmi olarak yerleşmiş cinsiyetçi ifadelere kendiniz de alternatif yaratabilirsiniz. Bu örnekte “evlenmeden önceki soyadı” bir çözüm önerisi olabilir.
- Seks işçisi
Seks işçilerinin çalıştığı mekanlara yönelik polis operasyonları çoğu zaman televizyon kameraları eşliğinde yapılır, “fahişe”, “genel kadın”, “hayat kadını” ifadeleri kullanılır.
Ancak seks işçiliği artık birçok ülkede de sendikalaşmaya başlamış bir iş kolu, bunun bir işkolu olarak resmen tanınması sayesinde özlük haklarına ve daha güvenli çalışma koşullarına kavuşuyorlar. Başka seçeneği olmadığı için “zorunlu seks işçiliği” yapan kadınların yanısıra, bunu bir beden işgücü olarak tanımlayan ve tercihen seks işçiliği yapan kadınlar da var.1
Seks işçileriyle çalışan Kadın Kapısı’ndan Şevval Kılıç, yıllar önce seks işçileriyle ilgili haberleri şöyle değerlendiriyordu: “Medyanın dilinin hatalarını günlerce konuşabiliriz. Kadınları kurban göstermeleri stigmatizasyona yol açıyor, kendi ahlak kurallarını gözetip taraflı haber yapıyorlar. Bir kadın kendi iradesiyle seks işçiliği yapmayı nasıl seçer, seçtiğini söylüyorsa da mutlaka bir travma geçirmiştir, söyledikleri ciddiye alınmamalıdır’ diye düşünüyorlar.” Diğer taraftan, bir televizyon muhabiri ise “Fuhuş baskınlarında caydırıcı etkisi olsun diye (polisin) basına haber vererek gidildiği de oluyor” diyordu.
- “Konukevi”, sığınak
Şiddete maruz kalan kadınlara güvenli barınma imkanı sağlanan sığınaklar ya da sığınmaevleri, son yıllarda “konukevi, korumaevi, kadın misafirevi” gibi isimlerle anılmaya başlandı.
1990’dan bu yana bu alanda örnek bir model oluşturmak için çalışan ve binlerce kadına destek olan Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, doğru ifadenin “sığınak” olduğunun altını çiziyor:
“Kadınların yaşadıkları sistematik şiddetten kurtulmak üzere gittikleri yerlere ‘konukevi’ gibi isimler kullanılması kadına yönelik şiddetin ciddiyetinin görünmez kılmaktadır. Bu tür kavramlar kullanmak şiddete maruz kalan kadınların konukevlerinde geçici bir süreyle ‘misafir’ edildikten sonra aynı toplumsal koşullara gönderilerek çözülebileceği algısını da beraberinde getirir. Sığınak ise kadınların can güvenliğini sağlamak amacıyla can havliyle sığındıkları yerlerdir. Dolayısıyla bizler şiddet tehdidi altında olan kadınların geçici süreyle sığındığı bu mekanlara konukevi değil sığınak diyoruz.”
- Cam tavan
Cam tavan, kadınların iş hayatında terfi etmesine, yönetici ve/veya karar verici mekanizmalara gelmelerini güçleştiren görünmez engel anlamında kullanılan bir kavramdır. Çoğu dilde bu şekilde kullanılır; glass ceiling, plafond de verre, lasikatto gibi.
- “Mansplaining”
Erkeklerin konuşulan konu üzerinde bilgileri olsun olmasın ve fikirlerini sorulmaksızın beyanda bulunması. Türkçede “erbilmişlik”, “erkekleme”, “erilleme”, “açüklama” ya da “sikzah etme” gibi çevirileri kullanılıyor.
- Hak ihlaline uğrayan kişiyi rencide edecek, hedef gösterecek, suçluymuş gibi gösterecek ifadelerin kullanılmaması
Haberde kullanılan bazı ifadeler ya da detaylar, ihlale maruz kalan kişinin kriminalize edilmesine, failin ise suçunun hafifletilmesine neden olabilir. Örneğin bir kadının saldırı anında giydiği kıyafete ya da saat kaçta sokakta olduğuna, aşk hayatına ya da cinsel hayatına dair imalar, ihlallere zemin oluşturan ayrımcı kabulleri pekiştirir.
Bir insanın şiddeti ya da başka bir hak ihlalini “hak ettiği” anlamı çıkabilecek ifadelerden kaçının.
Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği hayatta kalanlarla ilgili “itiraf etti”, “kabul etti”, “sebep oldu”, “imkân verdi” gibi fiiller kullanılmamasını tembihliyor: “Bu dil, cinsel saldırının sorumluluğunun, hayatta kalana yüklendiğini ima eder. Yanı sıra, örtük bir şekilde cinsel saldırının bir fantezi ya da cinsel birliktelik, şehvet hikayesi gibi gösterilmesine sebep olur.”2
Kaos GL de “eşcinsel olduğunu itiraf etti” gibi ifadelerin kullanılmaması gerektiğini belirtiyor ve “Eşcinsellik, bir suç ya da yanlışlık olmadığı için itiraf edilecek bir durum söz konusu değildir. Bunun yerine ‘eşcinsel olduğunu açıkladı’ cümlesi daha uygundur” diyor.3
1 Bu konuda daha fazla bilgi için Türkiye’de seks işçileriyle çalışan Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği’nin yayınlarına başvurabilirsiniz.
2 “Cinsel Şiddet Alanında Hak Temelli Yayıncılık“, Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, 2016, sayfa 7.
3 Kaos GL, “Hak Haberciliği İçin Kılavuz”, 2017 Medya İzleme Raporu, sayfa 54.