Neden sorunlu?
Her şeyden önce her iki haberin de ortak noktası bir cinsiyet ayrımcılığı klasiği olması. Cinsiyet ayrımcı dil özellikle trafik kazası haberlerinde rutin olarak karşımıza çıkıyor. Her gün ajanslardan “kadın sürücü kazaları” temalı haberler geliyor. Haber masaları da bu haberleri sorgusuz sualsiz servis ediyor.
Sorulması gerekenler:
Neden “Erkek sürücü dehşeti” ya da “kazası” demiyoruz da “Kadın sürücü dehşeti” ya da “kazası” diyoruz? Sürücünün cinsiyetini vurgulayanların amaçladığı nedir?
“Kadınların iyi araç kullanamadıkları, acemi, beceriksiz sürücü oldukları” önyargısını dile getirmek mi?
Bu önyargı, cinsiyet ayrımcılığı yapmaktır.
“Kadın gaspçı” haberinde “kadın” vurgusunun habere kattığı bir değer yok.
Gasp eylemini yapan bir erkek olsaydı, bunu belirtecek miydik?
Hayır.
Verilen cezanın gaspçının kadın olmasıyla bir ilgisi var mı?
Hayır.
Gaspçının cinsiyeti habere değer katmadıkça başlıkta vurgulamak gerekli değil. Ancak haberin içeriğinde bu gibi olaylara maruz kalma ihtimali olan vatandaşları uyarmak gerekiyorsa, eşkâl gibi, cinsiyet de belirtilebilir.
Nasıl olabilirdi?
Haberde gerekmedikçe kadın vurgusu yapıldığında bunun genelde kadın erkek eşitsizliğine katkı yaptığını, cinsiyetçi dile sebep olduğunu hatırlamak gerekir.
Kendimize şu soruları soralım:
Kadın ya da kadınlar diye atılacak başlıklarda bu sözcükler yerine erkek ya da erkekler yazar mıydık? Neden? Cinsiyet bilgilerinin habere nasıl bir katkısı var? Cinsiyet ayrımcılığı mı yapıyor yoksa habere değer mi katıyor?
Eğer cinsiyet vurgusu ile habere kattığımız bir değer yoksa cinsiyet vurgusu yapmamak gerekir.