Neden sorunlu?
Burada çok açık bir ayrımcılık olduğunu söyleyebilmek güç belki, ama bu olayla ilgili olarak uluslararası düzeyde bir “ayrımcı dil” tartışması yapıldığı için size bu tartışmayı getirelim istedik.
Haberin, depresyonu kriminalize ederek toplumun önemli bir kesimini potansiyel suçlu gibi gösteriyor olabileceğine işaret etmeliyiz. Satır arasında şunu imliyor: “Depresyondaki kişilerin iğrenç eylemlerde bulunma riski vardır.”
Bu, Türkiye nüfusunun üçte birine potansiyel suçlu muamelesi yapmak demek. Çünkü Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nazan Aydın’a göre Türkiye nüfusunun üçte biri depresyon tedavisi görüyor.
Depresyon ile suç arasında kanıtlanmış bir neden-sonuç ilişkisi bulunmuyor. Germanwings uçağını Fransa Alpleri’ne düşüren Alman pilotun manyak bir katil mi yoksa psikolojik rahatsızlığı bulunan bir kişi mi olduğu tartışmalı. Columbia Üniversitesi Öğretim Üyesi ve New York-Presbyterian Hastanesi hekimi Doçent Anne Skomorowsky, Alman uçağı faciasıyla ilgili yazdığı “Depresyonu suçlamayın” başlıklı yazısında şöyle diyor:
“Andreas Lubitz (Alman uçağını düşüren yardımcı pilot) depresyonda mıydı? Bilmiyoruz. Yırtılmış bir doktor notu ve ilaç şişeleri bize çok fazla şey söylemez. Ama davranışlarını intihar olarak tanımlamak yanlış olur. Lubitz evinde sessiz biçimde ölmedi. Zalim şekilde gösterişli bir uçak kazasını planlayıp gerçekleştirdi ve 150 kişiyi öldürdü. İntihar düşüncesi depresyonun işareti olabilir ama toplu katliam tümüyle başka bir canavarlıktır. ‘Depresyon’ kelimesini açıklanamaz veya şiddet dolu bir davranışı tanımlamak için kullanmak iki yanlış işaret verir: Birincisi, o toplumun mutluluğumuzla bir ilgisinin bulunmadığını gösterir (çünkü mutsuzluk tıbbi bir sorundur), ikincisi, depresif bir kişinin iğrenç eylemlerde bulunma riskini taşıdığını söyler.”
Türkiye’de ve başka ülkelerde birçok yayın, katliamı depresyona bağlayıp çıktı. Skomorowsky’nin yazısı, bunun ne denli yanlış sonuçlara yol açabilecek bir kolaycılık olduğunu tartışmaya yer bırakmayacak şekilde ortaya koyuyor.
Ayrıca bu tür önyargılar yüzünden depresyonda olduğunu düşünen çalışanlar işten atılacakları endişesiyle yardım almaktan dahi kaçınabilirler.
Nasıl olabilirdi?
Yardımcı pilot kaza sırasında değil geçmişte depresyon tedavisi görmüştü.
Az önce okuduğumuz Anne Skomorowsky’nin yazısında görüldüğü gibi bunun katliamın ana nedeni olup olmadığını bilmiyoruz. Bu tür haberlerde başlık ve ifadeleri hassasiyetle kullanmalıyız.