Önceki bölümlerde, veriyi nasıl daha güzel anlatırız da halka ulaştırırız diye konuştuk; ama sonuçta mesele dönüp dolaşıp eldeki verinin değerine bakıyor. Bir verinin değeri ise her zaman derlenme zorluğu veya büyüklüğü ile ilgili değil. Çoğu zaman, zamanlaması her şeyden önemli.
Şu aşağıdaki iş, bitirdiğimde üzerimden büyük bir yük kalktığını hissettiğim, ama yayımlandıktan sonra derin bir umutsuzluğa gömüldüğüm öyle garip bir anı.
Saldırıya uğrayan seçim çalışmaları veri seti #Seçim2015#AKP 19#CHP 11#MHP 9#HDP 122https://t.co/tmCxt6LT2n pic.twitter.com/t9DBupOze7
— efe kerem sözeri (@efekerem) May 17, 2015
Orijinal fikir, Twitter’da @timolenko adını kullanan kişiden gelmişti. (Aradaki zamanda o, sonraki yıllarda gerçekleşen saldırıları da derlemiş.)
7 Haziran seçimlerine gidilirken siyasi partilerin bürolarına, eşyalarına ve çalışanlarına yönelik saldırıların arttığını görüp bu işe giriştim; yerel ve ulusal basında yer aldığı kadarıyla saldırıları derleyip bir veri seti haline dönüştürdüm.
Sonra bu tarihi ve yeri bilinen saldırıları Google Fusion Maps’te görselleştirdim.
İnteraktif hali şöyle.
Ve o 3,5 aylık zaman dilimi içinde saldırıların artıp artmadığını (artmış), hangi olaylardan ve söylemlerden etkilendiğini (özellikle Erdoğan’ın HDP’yi “terör” ile anan açıklamarı ve saldırganların cezasızlığı) inceledim.
Yazı çok ilgi çekti, P24 dışında, daha da çok okunan T24’te de yayınlandı; hazırladığım harita ise Diken’de kapak olarak yayınlandı.
Ama yazının yayınlandığı sabah, HDP’nin Mersin ve Adana il başkanlıklarında bombalı paketler patladı. Her ne kadar bu yazı, saldırıların sistemli olduğunu ortaya koyduysa da, bombaların patladığı bir yerde böyle sakin kafayla çözüm aramak kolay olmuyor.
Sonrası malum. 5 Haziran, 20 Temmuz, 10 Ekim…
Araştırdım, derledim, yazdım, görselleştirdim; ama bir şey değişmedi.
Hatam buydu sanırım. Bir şeylerin değişebileceğini ummuştum.