Habercilikte klişe kullanımı, çoğu zaman istemsizce ve üzerine düşünülmeden tekrar tekrar yazılan ifadelerle kamuoyuna benimsetilir. Ancak hak haberciliği, önceki bölümlerde de belirtildiği üzere dili değiştirmekle, tanım ve kavramları doğru kullanmakla başlar.
Bu durum sadece hak haberciliği bakış açısına özgü değil. Doğru haber yazmanın birinci koşulu anlatılan olayı, olguları, kavramları hamasetten uzak, en gerçek hâliyle aktarmaktır. Haberlerin uzun vadede de güvenilir ve itibar edilir olması açısından, her zaman önce gerçeğe sadık kalmak prensibi, basın kuruluşunun siyasi eğiliminde bağımsız olarak mutlaka sağlanmalıdır.
Bu kılavuzda, doğru haberin önemi ve nasıl yapılacağına dair bazı ipuçlarına yer verildi. Şimdi de hak odaklı haberciliğin değiştirmekle yükümlü olduğu bazı kalıplaşmış ifadelerden örnekler sunuyoruz:
> “Terörist ölü ele geçirildi”
Haberlerde çok sık rastladığımız bu ifadeler, düşünülmeden yazılması bir yana, hayatın olağan akışına da aykırı. “Terörist” sözcüğü sadece iktidar yanlısı olmakla kalmıyor, 70’lerde egemen olarak kullanılmaya başlanan bu ifade habercilik açısından da yanlış. Çünkü “terörist” ifadesi bir yargısız infaz içeriyor: Kimliği henüz açıklanmamış veya bir mahkemece suçlu kabul edilmemiş kişiye baştan suçlu muamelesi yapılıyor. Ayrıca tanımı itibariyle “terörü meslek edinen kişi” anlamına gelen sözcük, Türkçe dilbilgisi kuralları açısından da hatalı.
İfadenin “ölü ele geçirildi” kısmı ise muhtemelen bir silahlı çatışmada ya da tek taraflı bir ateş etme eyleminde hayatını kaybeden kişiyi tanımlıyor. Oysa bir insan “öldükten sonra” yakalanmaz, onu yakalamaya çalışanlar tarafından öldürülür. Ayrıca “ölü ele geçiren kişi” gazeteci değil güvenlik güçleri olduğundan, burada öznenin gizlenmesi de söz konusu.
Bu ifadenin doğrusu (kişinin kimliği henüz bilinmediğinden ve sivil olabileceğinden hareketle), “Bir kişi güvenlik güçlerince öldürüldü” olmalı.
> “İsyan bastırıldı”
Bu ifadenin başlığa taşınması, sadece güvenlik güçlerinin açıklamasını haberleştirmek olur. İsyan eden-edilen arasında hangi tarafta olduğumuzu açıkça göstermesi bir yana, çoğu zaman bir çatışmayı tek tarafın açıklamasıyla haberleştirmek gerçeği yanlış aktarmak veya çarpıtmak anlamına da gelebilir.
Bu ifade yerine “çatışma sona erdi” ifadesini kullanmak, daha uzaktan ve doğru bir bakış açısı.
> Katil, nefsi müdafaa, masum…
Bu gibi ifadeler hukuken olduğu kadar etik açıdan yanlış. Gazeteci kişiyi mahkûm etme yetkisine sahip olmadığı gibi, onu “masum” veya suçsuz olarak sıfatlandıramaz.
Bunun yerine “tutuklu, hükümlü, yargılanan sanık, şüpheli, beraat eden kişi, fail” gibi hukukî ifadeler kullanılabilir.
> “Alçakça suç, korkunç olay, sapık”
Gazeteci, haberlerin içinde ve haber başlıklarında sansasyon yaratmak üzere herhangi bir sıfat kullanmaktan kaçınmalıdır. Bunun yerine sadece olayın ne olduğu, faillerin kimler olduğu yazılmalı.
> “İddia edildi”
Bu edilgen tanımı haberlerde bazen kullanmak zorunda kalsak da kavramın yan yana gelemeyeceği ifadeler vardır. Örneğin “hayatını kaybettiği iddia edildi” gibi.
Gazeteci, hiç kimsenin ölümünü ilan edemez. Bir kişinin ölümü geriye dönülmez bir durum olduğuna göre ya doktorların tespit etmesiyle kesin olarak belirlendikten sonra yazılmalı ya da doğrulatana dek bir herhangi biri kişinin ölümü “iddia” şeklinde sunulmamalıdır.
> Çıplak arama/işkence/darp
Sokakta güvenlik güçlerinin işkence ve kötü muamelede bulunmasına dair haberler, belki de hak haberciliğinde en sık karşılaşılan konu başlığı. Ancak delil veya görgü tanığının bulunmadığı kapalı bir mekânda gerçekleşirse, gazetecinin kötü muameleye maruz kalan özneyle görüşmesi ve haberi onun anlatımıyla vermesi önem taşır.
Ayrıca, özellikle hapishanede gerçekleşen ihlallerde, kişinin suç duyurusu yapıp yapmadığı, eğer yaptıysa buna dair belgeler, sağlık raporları, psikolojik değerlendirmeler gibi delilleri gazeteci toplamalı, haberde tamamıyla yayınlanmasa elinde bulundurmalıdır.
Nefret söylemi
Gazeteci, bir kişinin veya grubun din, dil, etnik kimlik, engellilik, yaş, cinsiyet, cinsel kimlik ve yönelimini hedef haline getirecek, ötekileştirecek veya hakaret, aşağılama, küfür içeren hiçbir olumsuz ve saldırgan ifadeyi kullanmamalıdır.