Söyleşi, emek yoğun da bir süreç olduğu için gazeteci hangi konuda ve kiminle söyleşi yapacağını dikkatli seçmek zorunda. Enerji, zaman ve mali sınırlar nedeniyle her ihtimalin peşinde koşmak mümkün olmadığı ve bir söyleşiye çoğu zaman birden fazla gün harcandığı için söyleşilerin bu emeğe değmesi beklenir. Bunu en başta emeğin sahibi gazeteci, ardından imkânlarını o söyleşi için ayırmış yayın yönetmenleri ister.
Bunu gerçekleştirebilmek için yapılacak olanlardan biri, dedikleri her koşulda ilgi çekecek bir isim bulmak ve ona ulaşmak. Ünlüler, yüksek mevkideki siyasiler, o vakte kadar konuşmamış toplumsal hareket liderleri gibi sivrilen isimler okuyucu tarafından genellikle dikkat çekici bulunur ve banko sayılır. Ancak çoğu zaman bu ilginin farkında olan isimler, söyleşi tekliflerini geri çevirir. Telefonda çınlanan “hayır” kelimesini “tamam”a dönüştürmek gazetecinin işlerinden biri. Eğer gazeteci, peşine düşülen ismin anlatacaklarının önemli katkılar sunacağını düşünüyorsa, bu dönüşümü yaratmak için istikrarlı olmalı. Taciz boyutuna vardırmadan konuğu farklı argümanlarla ikna etmeye çalışmak, bunu kimi zaman yıllara yaymak ve/veya hatırı geçebilecek bir aracı tanıdık bulmak bu dönüşümü mümkün kılan yollardan bazıları. Sabır, nezaket ve şeytan tüyü karşımı sürecin vazgeçilmez bileşimi.
Konu/konuk seçerken düşünülebilecek ihtimallerden ikincisi, gündemde olan sıcak konulardan birine dair göz ardı edilen bilgileri sağlayabilecek bir meslek kolu ve onun saygın icracılarından birini bulmak. Söyleşiciler bu durumlarda çoğunlukla uzmanların kapılarını çalarlar. Konulara hukuki bir bakış açısı sağlamak için hukuk fakültesinden öğretim görevlileri veya dış politika perspektifi için emekli diplomatlar yayınlarda sık sık rastlanan örnekler. Aynı isimlerin görüşlerini tekrarlamasına engel olmak için bu durumlarda telefon rehberinde çeşitliliği korumak önemli.
Bu noktadaki kayda değer detay, danışılan uzmanın konuya dair ne ölçüde bilgi sahibi olduğu. Diyarbakır’da neler olduğunu Diyarbakır’a gitmeden aktaran bir uzmana veya kadın cinayetlerini, bu alanda davalar almamasına veya kadınlara şiddet uygulayan erkekleri savunmasına rağmen anlatabileceğini iddia eden bir avukata denk gelme riski epey yüksek. Bu nedenle, telefonu açmadan önce gazeteci kimi aradığına dair asgari de olsa bilgi sahibi olmak zorunda. Zira, her ne kadar her söyleşi teklifi kabulle sonuçlanmasa da özellikle birikimleri kuvvetli olmayan isimler için medyada görünmek dolaylı yollardan maddi bir geri dönüş sağlayabiliyor. Ve söyleşinin sonucunda gazetecinin harcadığı emeğinin karşılığı, içi kof bir metin ve haksız yere biraz daha böbürlenen bir uzman olabiliyor.
Bu seçeneğe iyi bir alternatif konunun bizzat öznelerini dinlemek. Örneğin, gündem tersanelerde gerçekleşen iş cinayetleriyse Tuzla’daki işçilerle görüşmek konuya dair uzmanların bilmediği, alanda ne olup bittiğine dair birinci elden bilgiler öğrenmeye ve aktarmaya yarayan söyleşiler hazırlanmasını sağlıyor. Gazeteler ve televizyonlarda gittikçe daha nadir rastlanan bu yöntem, gazeteciye herkesin konuştuğu ama bilmediği bir konuda kamuoyuna bir zemin sağlama şansı veriyor. Örneğin, 2000’lerin öne çıkan gruplarından Apaçilerle veya 2012’de 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Yürüyüşü’ne katılan Antikapitalist Müslümanlar grubunun üyeleriyle konuşmak hem yayının hem de gazetecinin rutinine renk katıyor. Dahası, sosyolojik kıymeti de olan bir içerik yaratılıyor.
Devlet şiddetinin ve terör saldırılarının yoğun olduğu ülkelerde siyaset alanında çalışan söyleşicilerin çalmak zorunda kaldığı kapılardan biri de taziye evleri. Gazeteciler kimi zaman ölümün yaşandığı günleri takiben kayıp yakınlarını ziyaret edebiliyor. Ziyaret öncesinde ailenin iznini almak, mümkün değilse kapı açıldığı andan itibaren gazetecinin kim olduğunu ve amacını berrak şekilde anlatması gerekir. Ret durumunda ikinci denemeden sonra ısrar sürecin mağdurlarına baskı uygulamaya denk düştüğünden vazgeçilmesi doğru olur. Söyleşicinin kayıp yakınlarına fikirlerini değiştirmeleri halinde aramaları için iletişim bilgilerini vermesi yararlı olabilir.
Söyleşi üretimini düzenli kılacak gerekli çalışma şartları için, söyleşicinin es geçilen veya farklı sebeplerle gerçekleşemeyen söyleşi ihtimallerini yanında yıllarca taşıyacağı bir deftere kaydetmesi bir yöntem. Gazetecinin seçenek sepetini dolu tutması, söyleşi beklentisini karşılayamama sıkıntısına karşı iyi bir önlem. Özellikle Türkiye’nin yakın siyasi tarihinin bilinmezleri, tanıklarıyla birlikte söyleşiciler tarafından kazı için bekliyor ve listede bulunmayı hak ediyor.