Sağlık haberciliğinin geçmişinde, sağlıkla ilgili haberlerin mesleki uzmanlık yayınları niteliği taşıyan tıp dergilerinde yer alması ve halkın bu yayınlar aracılığıyla bilgilendirilmesi bir başlangıç noktası kabul edilebilir. 1990’lara kadar Türkiye’de sağlık haberciliği sadece büyük gazetelerde yapılan birkaç özel haberle sınırlıydı. Ancak uzmanlaşmadan bahsetmek mümkün değildi. Örneğin muhabirler başka konularla da ilgileniyordu. Mersin Üniversitesi öğretim görevlisi Pelin Öğüt’ün Türkiye’de sağlık haberciliğinin tarihsel gelişimi ve Hürriyet gazetesi başlıklı yayımlanmış doktora tezinde vurguladığı üzere (2013) gazeteler ancak 1990’lara gelindiğinde deneyimli sağlık muhabirleri istihdam etmeye başladı.
1991 yılında kurulan Eğitim ve Sağlık Muhabirleri Derneği (ESAMDER) ile sağlık haberciliğinde uzmanlaşmaya dönük ilk adımların atıldığı söylenebilir. ESAMDER’in ilk önemli girişimlerinden biri, 1999 yılında yayımlanan Halkın Yararı İçin Sağlık Haberciliği Bildirgesi. Bu bildiride daha sağlıklı bir toplum için “iyi hekimlik” ile “iyi gazetecilik” yapmanın gerekliliği altı çizilerek, habercilere mesleklerinde kılavuzluk etmesi amacıyla 12 madde belirlendi. Sağlık alanında faaliyet gösteren bir başka dernek, 2010’da kurulan Sağlık Muhabirleri Derneği. Sağlık haberciliği alanındaki üçüncü örgütlenme ise 2012’de kurulan Sağlık İletişimi Derneği ile oldu.
Bu örgütlenmelere rağmen, günümüzde nitelikli sağlık haberciliği yapmak halen kolay değil. Medya kuruluşlarının yayın politikaları, ekonomik koşullar, ideolojik ayrılıklar, tüketim kültürü ve hız beklentisi gibi birçok etken, haber üretimini zorlaştırıyor ve kalite sorununu da beraberinde getiriyor. Kâr ve tıklanma kaygısı da bu süreci etkiliyor. Sağlık içeriklerinin, etik ya da doğru olmasına bakılmaksızın, geniş kitlelerin ilgisini çekmek üzere hazırlanması kaçınılmaz hale geliyor.
Sağlık gazeteciliğinde uzmanlaşmanın yaygın olmamasının yarattığı eksiklik, Covid-19 pandemisiyle daha da hissedilir oldu. İnsanların yaşamını doğrudan ilgilendiren bu alanda içeriklerin özensiz ve gelişigüzel hazırlanması birçok sorunu beraberinde getiriyor. Zira sağlık ve bilim okuryazarlığı temeli olmadan yapılan haberler kamuoyuna yanıltıcı bilgiler aktarılmasına yol açabilir, bu nedenle de tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Dolayısıyla sağlık haberciliğinde uzmanlaşma eğiliminde olunması halkın doğru bilgilendirilmesi için son derece önemli.
Covid-19 salgınının tüm dünyaya yayılmasıyla birlikte, virüsün nasıl bulaştığı ve vücudumuza ne tür etkileri olduğu kamu sağlığı açısından kritik sorulardı. Bu anlamda New York Times gazetesinin sağlık ve bilim muhabiri Pam Belluck tarafından hazırlanan Koronavirüs Vücudumuza Ne Yapar? başlıklı haber, başarılı örneklerden biri. Haberde virüsün nasıl bulaştığı A’dan Z’ye herkesin anlayabileceği şekilde anlatılıyor. Gerekli yerlerde uzmanlardan görüşlerin paylaşılması ve bilimsel referanslar verilmesi de haberi güvenilir kılıyor. Peki, bir sağlık haberinin doğru ve nitelikli olmasını gözetmek için nelere dikkat edilmeli? Bir sonraki başlıkta sağlık haberciliği metodolojisine ve doğru pratiklere değineceğiz.