Veri Gazeteciliği ile Veri Doğrulama Yöntemleri
PINAR DAĞ
Son 20 yılda mevcut veri miktarı benzeri görülmemiş oranda arttı. 2025’te elimizde 175 zettabyte veri olacak. Sadece Google, Facebook, Microsoft ve Amazon günde en az 1.200 petabayt veri depoluyor.
Araştırmada, iletişimde, analizde hiç olmadığı kadar nicel, nitel ve kategorik veri kullanmaya başladık. Ancak veri odaklı çalışanlar, iyi veriye ulaşmanın hâlâ veri dünyası için yaygın bir sorun olduğu görüşünde.
Yanlış veri, kirli veri, sahte veri, dağınık veri, açık olmayan veri, hijyenik olmayan veri ve daha nice kavram üzerinden yapılandırılmış, yani analize hazır veriye erişim her alanda hâlâ önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Sorunun çözümü için ise veri okuryazarlığının artmasına işaret ediliyor.
Toplanan, temizlenen, doğrulanan, analiz edilen, görselleştirilip bir şey söylemesi istenen verinin en temelde doğru olup olmadığını anlamaya ihtiyacımız var. Bu yöntemleri belirli aşamalarda öğrenmemiz gerekmekte. Veri ile çalışan gazeteciler için ise bu kaçınılmaz bir durum. Veri gazeteciliğine ağırlık veren haber merkezlerinin, veri toplarken ya da oluştururken veri yönetimini daha fazla öncelediklerini görebiliyoruz.
2000’li yılların başında sızıntıların haberde kullanımıyla ortaya çıkan Veri Gazeteciliği, son beş yılda hiçbir dönemde olmadığı kadar anaakım medyada yer almaya başladı. Veri gazeteciliği yapan Infotimes, Indiaspend, Caixin, SRF Data, Fivethirtyeight, Buzzfeed data, Propublica, Guardian Data Blog, New York Times Upshot, Wall Street Journal data, AJ Labs , La Nación Data gibi haber merkezleri / siteleri çevrili olduğumuz dünyayı anlatmak için son derece etkileyici içerikler üretiyor. Hatta 900’den fazla gazeteci ile derinlemesine gerçekleştirilen PolicyViz ve Google News Lab ‘in Veri Gazeteciliği Araştırması, özellikle kategorik veri kullanımının haber üretiminde etkili olduğunu ortaya oyuyor. Gazetecilerin yüzde 42’si haberde veriyi kullanıyor. Amerika ve Avrupa merkezli haber kuruluşlarının yüzde 51’i artık veri gazetecisi ile çalışma kararı almış durumda.
Sadece dijital platformlar üzerinde yayıncılık yapılan kuruluşların ise yüzde 60’ı veri gazetecileriyle çalışıyor. Medya kuruluşlarının yüzde 53’ü ise veriyi doğrulama, temizleme ve analiz etme sürecinin, özellikle de bu alanla ilgili beceri geliştirmek için düzenlenen eğitimlerin gazeteciler için uygulamasının kolay olmadığını söylüyor. Ancak haber tüketim alışkanlığı değişse de, nihayetinde basılı ve dijital medyaya duyulmak istenen güven ve doğru bilgi aktarma talebi her zaman yerini koruyor.
Verinin artması ve aynı hızla dijitalleşmesi haber merkezleri için de önemli hale gelmeye başladı. Hükümetlere ait kamuoyuna sızan Wikileaks, Panama Belgeleri, Paradise Belgeleri, HSBC Belgeleri, Swiss Leaks, FinCen Belgeleri ve her gün yenisi eklenen sızıntı verilerinin haber merkezlerince doğrulanması ve içinden kamu yararı olanı ayıklamak özel beceriler gerektiriyor. Nihayetinde veri, sorulara yanıt bulmamızda bize sadece yardımcı da olmakla kalmaz, hedeflenenin neden gerçekleşmediğine yönelik eksikleri görmeyi, boşlukları doldurmayı da sağlar. Veri gazetecileri, topladıkları verileri kullanarak konuya yönelik daha etkin bir çalışma yürütülmesi sayesinde karar alma mekanizmalarını harekete geçirirler. Böylece, politika yapıcıların vatandaşları için daha iyi kararlar almalarının yolunu açarlar.
Nitekim veri kullanımı haberin doğasını değiştirmedi. Bilakis, habere olan güvenin tazelenmesinde önemli bir rol üstlendi. Veri gazeteciliği de bu sebeple yanlış bilgiye karşı direnç geliştirmede önemli bir gazetecilik yöntemi oldu. Bu bağlamda gazetecilik için veriyi kullanmak, yeni bir keşif olmasa bile günümüzde gerçek olanı kovalamada yaşamsal bir rol üstleniyor. Bu sebeple, bu eğitim sizlere yeni bir keşif sunmasa bile yeni çalışma biçimlerinin ne olduğuna dair bir ipucu sunmakta. Bu noktada 10 bölümden oluşan Veri Gazeteciliği ile Veri Doğrulama Yöntemleri Dersi gazetecilere veri ile en doğru şekilde ve en kolay yöntemlerle nasıl çalışabileceklerini araçlar, örnekler ve pratik tavsiyeler ile öğretmeyi hedeflemektedir.
Bu modül UNESCO’nun Güney Doğu Avrupa ve Türkiye’de Medyaya Güveni Güçlendirmek (Building Trust in Media in South East Europe and Turkey – Phase 2) çalışması kapsamında gerçekleştirilen Hakikat Zamanı! projesi kapsamında hazırlanmıştır.
İçeriği görmek için giriş yapmalısınız!
İçeriği görmek için giriş yapmalısınız!
İçeriği görmek için giriş yapmalısınız!
İçeriği görmek için giriş yapmalısınız!
İçeriği görmek için giriş yapmalısınız!
İçeriği görmek için giriş yapmalısınız!
İçeriği görmek için giriş yapmalısınız!
İçeriği görmek için giriş yapmalısınız!
İçeriği görmek için giriş yapmalısınız!
İçeriği görmek için giriş yapmalısınız!
İçeriği görmek için giriş yapmalısınız!
11
801
0
0
KURSA AİT KONULAR